Dün Tarlabaşı belki de son kez çok güzel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı."Streetart İstanbul"dan bahsediyorum.
Basın bülteni Renovation/Yenileme'nin irdeleneceğinden bahsediyor:‘’Günümüz sosyal hayatında kelime, yıkıp baştan yapmak olarak algılanırken, anlam kaymasına uğruyor. Yaşadığımız yerlere değer kazandırmak, yaşam kalitemizi düşünmek hepimize ait bir olgu olması gerekirken, ekonomik sistemin yarattığı çözümler bu yaklaşımı ortadan kaldırıyor. Bir dönem sonra İstanbul’un önemli dokularından bir bölgenin kabuk değiştireceği, sosyal değişimle birlikte neler olabilecegini sorguluyor.’’
Çukur Mahallesi'nde apartmanların girişleri ve bazı binaların içleri;streetartist, graffiti artist, ressam ve illüstratörler tarafından yenilenip, renklendirilmiş.(O kadar çok fotoğraf var ki hangisini yükleyeceğimi bilemediğim anlardayız:)
İspanya'da İsa portresini restore edeceğim derken batıran teyzeye selam.
Binalar arası çamaşır ritüelinin son hali.Buzlar içinde ve eriyip gidecek.
Çivilerini çaktılar, aynalarını astılar, takılarını taktılar, paralarını saydılar, duyularını kıstılar, çocuklarını yaptılar, traşlarını oldular, kavgalarını ettiler.
ve de oyunlarını oynadılar!
SON OLARAK;
bluz:Koton
etek:H&M
çanta:Assortie
kolye:I am
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder