28.09.2012

Sonbahar mı dedin?

Güneş hala ısıtabiliyorken hiiiç koyu koyu renklere bürünemeyeceğim! Sonbaharı sevsem de ardından kışın hemencecik gelecek olacağını bilmek dolabımda tüm yaz ilgilenmediğim ama giymezsem içimde kalacak olan kıyafetlere yönlendirdi beni.




Güneş o kadar da ısıtmıyor tabi tamam :) Krem rengi mus çorapları giymek zorunda kaldım ama zaten giymeyi de çok seviyorum:)



şapka: accesories
çanta: ifw şubat '12
gömlek: terkos pasajı
şort: LTB
ayakkabı: Keds

Fotoğraflar: Yunus Aslan

17.09.2012

ETKİNLİK:İşte street,işte art!

Dün Tarlabaşı belki de son kez çok güzel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı."Streetart İstanbul"dan bahsediyorum.  Basın bülteni Renovation/Yenileme'nin irdeleneceğinden bahsediyor:‘’Günümüz sosyal hayatında kelime, yıkıp baştan yapmak olarak algılanırken, anlam kaymasına uğruyor. Yaşadığımız yerlere değer kazandırmak, yaşam kalitemizi düşünmek hepimize ait bir olgu olması gerekirken, ekonomik sistemin yarattığı çözümler bu yaklaşımı ortadan kaldırıyor. Bir dönem sonra İstanbul’un önemli dokularından bir bölgenin kabuk değiştireceği, sosyal değişimle birlikte neler olabilecegini sorguluyor.’’

Çukur Mahallesi'nde apartmanların girişleri ve bazı binaların içleri;streetartist, graffiti artist, ressam ve illüstratörler tarafından yenilenip, renklendirilmiş.(O kadar çok fotoğraf var ki hangisini yükleyeceğimi bilemediğim anlardayız:)







İspanya'da İsa portresini restore edeceğim derken batıran teyzeye selam.


Binalar arası çamaşır ritüelinin son hali.Buzlar içinde ve eriyip gidecek.




Çivilerini çaktılar, aynalarını astılar, takılarını taktılar, paralarını saydılar, duyularını kıstılar, çocuklarını yaptılar, traşlarını oldular, kavgalarını ettiler.






ve de oyunlarını oynadılar!






SON OLARAK;


bluz:Koton
etek:H&M
çanta:Assortie
kolye:I am

3.09.2012

Düğün-dernek-kokoş teyze-belde ceketli amca-vuhuu!





oynamayı seviyoruz da.

GEZİ: Safranbolu


Haftasonu bir arkadaşın düğünü sebebiyle Safranbolu'ya gittik ama düğünden çok Safranbolu'dan bahsedeceğim sanırım:) Ahşap pencereleri, bembeyaz duvarları, asmaları, cumbaları, sokaklarıyla zaman tüneline girdik, hala çıkamadık.(bu sırada Safranbolu lokumu yiyor:)
 Gördüğüm her güzel kapının önünde fotoğraf çekildim.kaçırmam.

 Yolunuz Safranbolu'ya düşerse çarşıdaki Arasta Kahvesine mutlaka uğrayın derim.Türk kahvesinin yanında ikram ettikleri böğürtlen şurubu bir harika!Sunum ayrı güzeldi, sunum önemli tabi:)
Çarşıda çoğu turistik yerde olduğu gibi el işleri,şile bezinden elbiseler vardı.En çok aromalı sabun ve lokum dükkanlarını sevdim sanırım.

ee gitmişken;
-Safranbolu lokumu alın çifte kavrulmuşundan(bir de çarşıda önünü kesiyorlar yiye yiye dolaşıyorsun:)
-Safranlı sabun ve kolonya alın(Kolonya biraz ağır kokuyor ama)
-Kuyu kebabı, safranlı zerde, safran bükmeyi tadın.(buranın olayı safran yani;)
-Kaymakamlar Müze Evini ziyaret edin
-Hıdırlık Seyir Tepesi'nde çay içip manzarayı seyredin.

Bir deeee bol bol fotoğraf çekilin.e ama bunu hep yapıyoruz zaten!:)

Aklıma gelmişken,
elbise:Mango